Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

an act of blushing

listen to the pronunciation of an act of blushing
Englisch - Türkisch

Definition von an act of blushing im Englisch Türkisch wörterbuch

blush
{f} kızarmak

Tom kızarmaktan kendini alamadı. - Tom couldn't help blushing.

Tom kızarmaktan kendini alamadı. - Tom couldn't help but blush.

blush
{f} yüzü kızarmak
blush
{i} utanma
blush
{i} yüz kızarması
blush
bakış

İlk bakışta, Tom'un önerisi mümkün görünüyordu. - At first blush, Tom's suggestion seemed feasible.

blush
kızartı
blush
(yüzü) kızarmak
blush
kızarıklık
blush
utanıp kızarma
blush
utançtan kızarmak
blush
{f} utan

Ben utançla kızardım. - I blushed with shame.

Adam bir çocuk gibi utandı. - The man blushed like a boy.

blush
{f} utanmak
blush
kızarma

İnsan yüzü kızaran tek hayvandır. Ya da kızarması gereken. - Man is the only animal that blushes. Or needs to.

Tom kızarmaktan kendini alamadı. - Tom couldn't help blushing.

blush
mahcup olmak
blush
blus
blush
blush rose pembe renkli bir çeşit gül
blush
pembeleşmek
blush
at first blush ilk bakışta
blush
(fiil) kızarmak, yüzü kızarmak, utanmak, kırmızılaşmak
Englisch - Englisch
blush
an act of blushing

    Türkische aussprache

    ın äkt ıv blʌşîng

    Aussprache

    /ən ˈakt əv ˈbləsʜəɴɢ/ /ən ˈækt əv ˈblʌʃɪŋ/
Favoriten