an abandoned or forsaken person; an outcast

listen to the pronunciation of an abandoned or forsaken person; an outcast
Englisch - Türkisch

Definition von an abandoned or forsaken person; an outcast im Englisch Türkisch wörterbuch

derelict
metruk
derelict
{s} harabe
derelict
{s} kayıtsız, ilgisiz, ihmalkâr
derelict
{i} dışlanmış kimse
derelict
{s} sahipsiz
derelict
{s} ihmalkâr
derelict
{i} gemi enkazı
derelict
terk edilmiş gemi
derelict
{s} ihmalci
derelict
çürümeye terk edilmiş
derelict
{s} terkedilmiş
derelict
den tayfası tarafından terkedilmiş harap gemi
derelict
toplumca terkedilmiş kimse
derelict
{i} sahipsiz mal
derelict
(isim) terkedilmiş mal, sahipsiz mal; gemi enkazı; dışlanmış kimse; ihmalkâr kişi
derelict
ilgisiz
Englisch - Englisch
derelict

A rather pathetic figure, the Lady Frances, a beautiful woman, still in fresh middle age, and yet, by a strange chance, the last derelict of what only twenty years ago was a goodly fleet.

an abandoned or forsaken person; an outcast
Favoriten