amusing; humorous; comical

listen to the pronunciation of amusing; humorous; comical
Englisch - Türkisch

Definition von amusing; humorous; comical im Englisch Türkisch wörterbuch

funny
komik

Caz ölmedi, sadece komik kokuyor. - Jazz isn't dead, it just smells funny.

Bu elbise komik görünebilir ama onu seviyorum. - This dress may look funny, but I like it.

funny
{s} eğlenceli

Yaşam eğlenceli bir şey. - Life's a funny thing.

Film kitap kadar eğlenceli değildi. - The movie wasn't as funny as the book.

funny
{s} eğlendirici
funny
{s} zevkli
funny
{s} karanlık
funny
s eğlenceli
funny
{s} garip

Arabanın motorundan gelen garip bir koku var. - There's a funny smell coming from the engine of the car.

Onlar bana garip baktılar. - They looked at me funny.

funny
{s} sakat
funny
{s} komik, güldürücü, eğlendirici
funny
{s} şüpheli
funny
{s} gülünecek
funny
{s} tuhaf

Ben tuhaf bir gürültü duydum. - I heard a funny noise.

O adamla ilgili tuhaf bir duyguya sahibim. - I've got a funny feeling about that guy.

funny
{s} gülünç
funny
paskal
funny
antika
funny
acayip
Englisch - Englisch
funny
amusing; humorous; comical
Favoriten