Meseleyi senin yargına bırakıyorum.
- I leave the matter to your judgement.
Meselenin önemini ona iyice anlatmalısın.
- You must bring home to him the importance of the matter.
Lütfen gelecek toplantıda maddeyi öne sür.
- Please bring the matter forward at the next meeting.
Madde sıcaklığa göre hal değiştirir.
- Matter changes its form according to temperature.
Bu konuyu tartışmak için özel bir isteğim yok.
- I have no particular desire to discuss that matter.
Bu kesinlikle özel bir mesele.
- This is strictly a private matter.