am besten

listen to the pronunciation of am besten
Deutsch - Türkisch
en mükemmel
en iyisi
Englisch - Türkisch

Definition von am besten im Englisch Türkisch wörterbuch

best
{i} en iyisi

Bizim restoran en iyisidir. - Our restaurant is the best.

Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir. - It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.

best
feriştah
best
ekstra
best
yapabileceğinin en iyisi

Yapabileceğinin en iyisini yaptın. - You've done the best you can do.

Tom yapabileceğinin en iyisini yapıyor. - Tom does the best he can.

best
en iyi taraf/yan/kısım
best
en
best
en çok

O en çok seyahat etmekten hoşlanır. - She likes traveling best of all.

En çok hangi konuları seversin? - What subjects do you like the best?

best
{s} en iyi

Benim en iyi dostum bir kitaptır. - My best friend is a book.

Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir. - In my opinion, German is the best language in the world.

best
en iyi şekilde

O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi. - He made the best of the opportunity.

Elimden geldiğince şiiri en iyi şekilde çevirdim. - I translated the poem the best I could.

best
{f} yenmek
best
{s} (good ve well'in enüstünlük derecesi) en iyi, en hoş, en uygun
best
{f} hakkından gelmek, yenmek; baskın çıkmak, geçmek
best
{s} birinci sınıf
best
{f} geçmek

Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım. - I will do my best to pass the examination.

Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım. - I'll do my best to pass the examination.

best
{f} alt etmek
best
baskın çıkmak
Deutsch - Englisch
best
ideally
do best