Anlamıyorum. Niye hep onunla takılıyorsun?
- I don't understand. Why do you hang out with her all the time?
Ben bunu hep yaparım.
- I do it all the time.
Bill her zaman dürüsttür.
- Bill is honest all the time.
The New York Times onun galerisini her zaman eleştirir.
- The New York Times reviews her gallery all the time.
Tom sürekli TV izler.
- Tom watches TV all the time.
Sürekli burnumu temizlemek zorundayım.
- I have to blow my nose all the time.
The public does not wish to be outraged in this way all the time.