He has a background in business.
- Onun işte bir alt yapısı var.
His background parallels that of his predecessor.
- Onun alt yapısı onun selefininki ile paralellik göstermektedir.
Maglev trains require expensive infrastructure.
- Maglev trenleri pahalı bir altyapı gerektirir.
She wants to invest in our company's infrastructure.
- O bizim şirketimizin altyapısına yatırım yapmak istiyor.