also used adverbially

listen to the pronunciation of also used adverbially
Englisch - Türkisch

Definition von also used adverbially im Englisch Türkisch wörterbuch

express
{s} belli
express
süratli
express
{s} hızlı

Ekspres tren o kadar hızlı geçti ki onu zorlukla gördük. - The express train went by so fast we hardly saw it.

Ekspres tren yerelden bir saat daha hızlıdır. - The express train is an hour faster than the local.

express
{i} nakliye şirketi
express
özel ulak ile
express
açık etmek
express
dile getirmek
cockahoop
şen
cockahoop
övüngen
cockahoop
çarpık
cockahoop
çok neşeli
cockahoop
bozuk
express
(fiil) ifade etmek, anlatmak, açıklamak, belli etmek, açığa vurmak, sıkıp suyunu çıkarmak, ekspresle göndermek
express
(sıfat) açık, belli, kesin, özel, hızlı, süratli, ekspres
express
{f} belli etmek
express
{f} sıkıp suyunu çıkarmak
express
{i} ekspres tren

Son zamanlarda bir ekspres trene bindin mi? - Have you rode on an express train lately?

Paristen gelen ekspres tren saat onda varır. - The express train from Paris arrives at ten o'clock.

express
sıkıp çıkarmak
express
(Tekstil) sıkmak
Englisch - Englisch
cockahoop
express
also used adverbially
Favoriten