O, ona bir süveter aldı.
- She bought him a sweater.
Lütfen bana, yeni elbiseme uyan bir süveter seçmede yardım et.
- Please help me pick out a sweater which matches my new dress.
O koyu renkli bir kazak giymişti.
- He wore a dark sweater.
O kırmızı kazak üzerinde iyi görünüyor.
- That red sweater looks good on you.