Kalabalık ile birlikte gidin.
- Go along with the crowd.
Tom, üç çocuğu ile birlikte gemiye bindi.
- Tom boarded the ship along with his three children.
Kalabalık ile birlikte gidin.
- Go along with the crowd.
O, onunla birlikte gitti.
- He went along with her.
Emily ile beraber gitmek istiyorum.
- I want to go together with Emily.
Film izlemek için sinemaya gitmezsiniz. Daha ziyade, iki yüz kişi ile birlikte gülmek ve ağlamak için sinemaya gidersiniz.
- You don't just go to the cinema to watch films. Rather, you go to the cinema in order to laugh and cry together with two hundred people.
Baba oğlu ile birlikte, ne kadar rahat!
- The father is together with his son, how cozy it is!
Emily ile beraber gitmek istiyorum.
- I want to go together with Emily.
Tom geçen yaz Mary ile ilşkiyi bitirdi fakat şimdi o onunla yeniden beraber olmak istiyor.
- Tom broke up with Mary last summer, but now he wants to get back together with her.
... policing along with ...
... Um, of course, the United States, uh, continues to have certain sanctions on Iran, along with ...