Tom hemen hemen senin kadar uzun.
- Tom is just about as tall as you are.
Tom hemen hemen her gün masa tenisi oynar.
- Tom plays table tennis just about every day.
Tom fıstığın haricinde neredeyse her şeyi yiyebiliyor.
- Tom can eat just about anything but peanuts.
Bu oda neredeyse yeterince büyük.
- This room is just about big enough.
Tom yaklaşık olarak söylediğim her şeyin tersini söylüyor.
- Tom contradicts just about everything I say.
Tom yaklaşık senin yaşında.
- Tom is just about your age.
Tom istediği bir şeyi almak için aşağı yukarı yeterince zengin.
- Tom is rich enough to buy just about anything he wants.
Sanırım aşağı yukarı istediğim bilgisayarı alacak kadar param var.
- I think I have just about enough money to buy the computer that I want.