Pisagor teoremi bir dik üçgenin hipotenüs uzunluğunu hesaplaman için izin verir.
- Pythagoras' theorem allows you to calculate the length of the hypotenuse of a right triangle.
Bu güvenlik sistemi çalışanların hareketlerini gittikleri yerde izlemelerine izin verir.
- This security system allows us to trace employees movements anywhere they go.
Gerçek güneş gibidir! Her şeyi görmemizi sağlar, ancak gözlemlememize izin vermez.
- Truth is like the sun! It allows us to see everything, but does not let us observe it.
Eurail geçişi, Avrupa'da sınırsız seyahat imkanı sağlar.
- The Eurail pass allows for unlimited travel inside Europe.
Çocuğun yaşı nedeniyle izin vermek zorundasın.
- You have to allow for the boy's age.
Tom Mary'nin geçmesine izin vermek için kenara çekildi.
- Tom stepped aside to allow Mary to pass.
Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
- You are not allowed to violate the rules.
Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor.
- Talking in the library is not allowed.
Bunu yapmasına izin verilen tek kişi ben değildim.
- I wasn't the only one who was allowed to do that.
Bu Tom'a vermene izin verilen son hediye.
- That's the last gift you are allowed to give to Tom.
Tom Mary'nin geçmesine izin vermek için kenara çekildi.
- Tom stepped aside to allow Mary to pass.
Çocuğun yaşı nedeniyle izin vermek zorundasın.
- You have to allow for the boy's age.
To allow a sum for leakage.
He was allowed about three hundred pounds a year. — Thomas Babington Macaulay.
I allow, with Mrs. Grundy and most moralists, that Miss Newcome's conduct . . . was highly reprehensible. — William Makepeace Thackeray.
... left hand side that easily allows me to switch between ...
... allows us to make these critical investments. ...