Her ne istiyorsanız buyrun.
- Please help yourself to whatever you like.
Her ne istiyorsanız yiyebilirsiniz.
- You can eat whatever you like.
Hakkında suçlu hissedeceğin herhangi bir şey yok.
- You have nothing whatever to feel guilty about.
Hakkında mahcup olacağın herhangi bir şey yok.
- You have nothing whatever to be embarrassed about.
İhtiyacın olan her kitabı sana ödünç vereceğim.
- I will lend you whatever book you need.
Her yokuşun bir de inişi vardır.
- Whatever has a beginning also has an end.
O sarhoşken, homurdanıyor ve kavga ediyor. O ayıkken, eline ne gelirse atıyor ve hiçbir şey söylemiyor.
- When he is drunk, he grumbles and fights. When he is sober, he lies on whatever comes to hand and says nothing.
Ne olursa olsun, hiç kimseye bunun hakkında bir şey anlatmayacağım.
- Whatever happens, I won't tell anybody about it.
Hakkında mahcup olacağın herhangi bir şey yok.
- You have nothing whatever to be embarrassed about.
Hakkında suçlu hissedeceğin herhangi bir şey yok.
- You have nothing whatever to feel guilty about.
Ölüm, hangi biçimde olursa olsun, iğrençtir.
- Death, in whatever form, is repulsive.
O hangi oyunu oynarsa oynasın her zaman kazanır.
- Whatever game he plays, he always wins.