Kompozisyonun büsbütün kötü değil.
- Your composition is not altogether bad.
Genelde işler iyi gidiyor.
- Altogether, things are going well.
Genelde, bu bir başarıydı.
- Altogether, it was a success.
Onun konuşması tamamen kötü değildi.
- His speech was not altogether bad.
Latince tamamen bilmediğim bir dil değil ama bu dili konuşma yeteneğinden tamamen yoksunum.
- The Latin language is not entirely unknown to me, but I altogether lack the ability to speak it.