all that is contained within something

listen to the pronunciation of all that is contained within something
Englisch - Türkisch
muhteva
contents
içindekiler

Kupada bir çatlak var bu yüzden içindekiler sızıyor. - There's a crack in the cup so the contents are leaking.

Tom evrak çantasının içindekileri masaya döktü. - Tom dumped the contents of his briefcase out on the table.

contents
(Bilgisayar) içeriği

Tom kutunun içeriğini inceledi. - Tom examined the contents of the box.

Lütfen içeriği gözden geçiriniz ve herhangi uygun bir geri bildirim veriniz. - Please review the contents and provide any appropriate feedback.

contents
i., çoğ. içindekiler, içerik, muhteviyat
contents
{i} içerik

Bu kitabın içerikleri zayıf sinirli insanlar için uygun değildir. - The contents of this book are not suitable for people with weak nerves.

Etiket, içeriklerle eşleşmiyor. - The label doesn't match the contents.

contents
tatmin et
Englisch - Englisch
{i} contents
all that is contained within something

    Silbentrennung

    all that I·s con·tained with·in some·thing

    Türkische aussprache

    ôl dhıt îz kınteynd wîdhîn sʌmthîng

    Aussprache

    /ˈôl ᴛʜət əz kənˈtānd wəˈᴛʜən ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ˈɔːl ðət ɪz kənˈteɪnd wɪˈðɪn ˈsʌmθɪŋ/
Favoriten