Tüm çabalarımız boşunaydı.
- All our efforts were in vain.
Dick o problemi çözmek için boşuna çalıştı.
- Dick tried in vain to solve that problem.
Ağlamamak için boş yere çabaladı.
- She tried in vain not to cry.
Tom Mary'yi sanat okuluna gitmesi için boş yere ikna etmeye çalıştı.
- Tom tried in vain to convince Mary to go to art school.