O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
- She's been working all day long.
O gün boyu kocasına hizmet etti.
- She waited on her husband all day long.
Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.
- I'm worn out, because I've been standing all day.
İşe gitmek yerine bütün gün evde kaldım.
- I stayed at home all day instead of going to work.
Gerçek yemek yeme yerine, sadece tüm gün abur cubur yedik.
- Instead of eating real food, we just ate junk food all day.
Tom tüm günü antika dükkanlarının etrafında bakınarak geçirdi.
- Tom spent all day looking around antique shops.
Dün bütün gün boyunca yataktaydım.
- I was in bed all day long yesterday.
O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
- He has been working all day long.
an all-day event.
... cute me all day and I am still parties family ...
... second one is artistic. The moral case is that I copy all day long, you copy, everybody ...