She's an acclaimed writer, her books are bestsellers before they are published.
Tom clapped his hands.
- Tom ellerini alkışladı.
The audience clapped when the concert was over.
- Konser bittiğinde seyirci alkışladı.
The player was acclaimed by the fans.
- Oyuncu fanatikleri tarafından alkışlandı.
They acclaimed him emperor.
- Onu alkışlarla imparator ilan ettiler
We applauded the performer.
- Biz oyuncuyu alkışladık.
The audience applauded the actress.
- Seyirci aktristi alkışladı.
The player was acclaimed by the fans.
- Oyuncu fanatikleri tarafından alkışlandı.
The audience acclaimed the actors for their performance.
- Seyirci, performansları için oyuncuları alkışladı.
Tom stopped clapping.
- Tom alkışlamayı durdurdu.
Everyone started clapping.
- Herkes alkışlamaya başladı.