I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.
- Yaşamımda dizginleri ele almam için bu gereksiz algılardan kurtulmam lazım.
Cryptesthesia is another term for extrasensory perception.
- Kriptestezi duyular dışı algılama için başka bir terimdir.
She still lacks an evolved perception for the beauty of language.
- O hâlâ dilin güzelliği için evrimleşmiş algıdan yoksun.
She has a keen business sense.
- Onun keskin bir iş algısı var.
Sharks can sense blood.
- Köpekbalıkları kanı algılayabilir.
What matters is the way the public perceives you.
- Önemli olan, kamuoyunun sizi nasıl algıladığıdır.
We tend to perceive what we expect to perceive.
- Anlamayı umduğumuz şeyi algılama eğlimindeyiz.
There is only one true gnosis: that I percept what I percept.
- Sadece tek bir gerçek ruhani bilgi vardır: ben algıladığımı algılarım.
Politics is the art of perception.
- Politika bir algılama sanatıdır.
Our eyes can detect light.
- Gözlerimiz ışığı algılayabilir.
The Laser Interferometer Space Antenna (LISA) is a space mission that will be able to detect gravitational waves.
- Lazer enterferometre Uzay Anteni (LISA) yerçekimi dalgalarını algılayabilecek bir uzay görevidir.
It is not possible to conceive without perceiving.
- algılama olmadan yaratmak imkansızdır.