The telephone is one wonderful device.
- Telefon harika bir alettir.
This device may come in handy.
- Bu alet faydalı olabilir.
Do you play a musical instrument?
- Bir müzik aleti çalar mısın?
What's your favorite musical instrument?
- Favori müzik aletin nedir?
There were no appliances back then.
- O zamanlar hiçbir alet yoktu.
Electrical appliances have made housework easier.
- Elektrikli ev aletleri ev işini daha kolay yaptı.
That school is equipped with the latest gymnastics apparatus.
- Okul en son jimnastik aletleriyle donatılmıştır.
It'll be easier for me to do since I have the right tools for the job.
- Mademki iş için doğru aletlere sahibim bu benim yapmam için kolay olacak.
I need a tool for pulling weeds in my garden.
- Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var.
A good workman always takes care of his tools.
- İyi bir işçi her zaman aletleriyle ilgilenir.
I'll need my own tools to do this job.
- Bu işi yapmak için kendi aletlerime ihtiyacım olacak.
Different jobs require different tools.
- Farklı işler farklı aletler gerektirir.
The nurse used a sphygmomanometer to check my blood pressure.
- Hemşire tansiyonumu ölçmek için tansiyon aleti kullandı.