Polis alarma geçirildi.
- The police have been alerted.
Tom alarmda kalmak için kendini zorladı.
- Tom forced himself to stay alert.
Oğlum okulda daha dikkatli olmalı.
- My son needs to be more alert at school.
İşlek bir caddeden geçerken dikkatli ol.
- Be alert when you cross a busy street!
Uyanık kalmak zorundayız.
- We've got to stay alert.
Uyanık kalman gerekiyor.
- You need to stay alert.
Tehlikeler için tetikte olmalıyız.
- We must be alert to dangers.
O tekrar aldatılmak istemiyordu ve her zaman tetikteydi.
- He didn't want to be cheated again, and was always on the alert.
Tom yetkilileri uyardı.
- Tom alerted the authorities.
Tsunami uyarısı iptal edildi.
- The tsunami alert was cancelled.
Tsunami uyarısı iptal edildi.
- The tsunami alert was cancelled.
Her zaman uyanık olmak zorundayız.
- We have to be alert all the time.
Tehlikeler için tetikte olmalıyız.
- We must be alert to dangers.