Tom tried to make amends by apologizing publicly on his website.
- Tom kendi web sitesinde alenen özür dileyerek telafi etmeye çalıştı.
I've decided to answer all questions publicly.
- Bütün soruları alenen cevaplamaya karar verdim.
Don't help a woman in public. You'll look suspicious.
- Bir kadına alenen yardım etme. Şüpheli görüneceksin.