Tom'un alkolik olan bir karısı var.
- Tom has a wife who's an alcoholic.
Babası bir alkolikti.
- His father was an alcoholic.
Alkollü içkileri her gün içmek istemiyordu. Fakat bira onun sevdiği içkisidir, bu yüzden o her gün alkolsüz bira içiyor.
- She didn't want to drink alcoholic drinks every day. However, beer is her favorite drink, so she drinks non-alcoholic beer every day.
Alkollü içeceklere elini değdirmez.
- He never touches alcoholic drinks.
Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim.
- I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.
Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler.
- Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.
Bu parkta alkollü içki içilir mi?
- Is it OK to drink alcoholic drinks in this park?
Tom alkollü içkileri hiç içmez.
- Tom doesn't drink alcoholic drinks at all.
Daddy was an alcoholic - Starsailor - Alcoholic.
The oysters were sour, and excessively alcoholic.