His laziness was a bad omen for the future.
- Onun tembelliği gelecek için kötü bir alâmetti.
I always thought that suffering a heart attack was an omen of death.
- Ben her zaman kalp krizi geçirmenin bir ölüm alameti olduğunu düşündüm.
I always thought that suffering a heart attack was an omen of death.
- Ben her zaman kalp krizi geçirmenin bir ölüm alameti olduğunu düşündüm.
His laziness was a bad omen for the future.
- Onun tembelliği gelecek için kötü bir alâmetti.