aksesuar

listen to the pronunciation of aksesuar
Türkisch - Englisch
accessory

Whenever an accident happens, the first thing the doctors look for is a bracelet, a necklace, or some accessory that can provide some information about the patient. - Ne zaman bir kaza olsa doktorların aradığı ilk şey hasta hakkında bazı bilgiler sağlayan bir bilezik, bir kolye, veya bir aksesuardır.

trimming
accessary
property
fixture
(İnşaat) fittings
accessaries
appurtenance
fixing
accessories

I feel naked without accessories. - Ben aksesuarlar olmadan çıplak hissediyorum.

Do not expose the console or accessories to high temperatures, high humidity or direct sunlight (use in an environment where temperatures range from 5 °C to 35 °C or 41 °F to 95 °F). - Konsol veya aksesuarları yüksek sıcaklık, yüksek nem ya da doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın. (5 °C ile 35 °C veya 41°F ile 95°F aralığında sıcaklığa sahip bir ortamda kullanın)

attachment
ornament
accessory; accessories
fixings
accessory; prop; spare part
theat. stage property, stage prop, prop; stage properties, stage props, props
refinement
trimmings
accesory
aksesuar kiti
accessories kit
aksesuar dişli kutusu
accessory gear box
aksesuar kama
(Jeoloji) accessory plate
aksesuar kama
(Jeoloji) accessory wedge
aksesuar lambası
accessory light
aksesuar levha
(Jeoloji) accessory plate
aksesuar masası
(Tiyatro) stand-bye table
aksesuar plaka
(Jeoloji) accessory plate
aksesuar sinir
(Tıp) accesory nerve
aksesuarlar
accessories

Do not expose the console or accessories to high temperatures, high humidity or direct sunlight (use in an environment where temperatures range from 5 °C to 35 °C or 41 °F to 95 °F). - Konsol veya aksesuarları yüksek sıcaklık, yüksek nem ya da doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın. (5 °C ile 35 °C veya 41°F ile 95°F aralığında sıcaklığa sahip bir ortamda kullanın)

I feel naked without accessories. - Ben aksesuarlar olmadan çıplak hissediyorum.

biyolojik aksesuar
bio-accessory
elbise içine aksesuar olarak giyilen bluz
chemisette
Türkisch - Türkisch
Sahne sanatlarında kullanılan her türlü taşınabilir boyutta eşya
Kadın giyiminde giysiyi bütünleyen ayakkabı, çanta, kemer, şapka, eldiven, mücevher gibi eşya
Konunun gerektirdiği ölçüde kullanılan, bir sahne içinde yer alan veya oyuncunun dekor gereği kullandığı çeşitli eşya
Bir aletin, bir makinenin işlevine katılmayan, ancak kendine özgü ayrı bir yararı bulunan alet, araç veya nesne
eklenti
aksesuar
Favoriten