Türkisch - Englisch
Definition von aksa im Türkisch Englisch wörterbuch
- limp
The German Shepherd was limping down the street.
-Alman çoban caddeden aşağıya doğru aksayarak yürüyordu.
I haven't seen Tom limp recently.
-Tom'un son zamanlarda aksadığını görmedim.
- aks
- axle
- aks
- stub axle
- aks
- journal
- aks
- axis
- aks
- center line
- aks
- spindle
- aks
- wheel axle
- aks
- (Otomotiv) axle shaft
- aks
- axle tree
- aks
- axle, journal; axis
- aks
- shaft
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von aksa im Englisch Englisch wörterbuch
- aksa martyrs brigades
- a militant offshoot of al-Fatah that is the newest and strongest and best equipped faction active in the West Bank; responsible for many deadly attacks in Israel in 2002
- aks
- to ask
Another thing, kid, don't aks me no more questions tonight.
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von aksa im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Mescid-i Aksa (Arapça: المسجد الأقصى), İslam dinine inananlarca kutsal sayılan mekanlardan biri. Diğer adı Haremüşşerif (Al-Haram al-Qudsi al-Sharif). Mescid-i Aksa, Kudüs şehrinde bulunan Müslümanların ilk kıblesidir. Türkçe'de "En Uzaktaki Cami" anlamına gelir. "Beyt-i Makdis" veya "Beyt-i Mukaddes" adı da verilir. Yapımına Davud tarafından başlatıldığı ve oğlu Süleyman tarafından tamamlandığı rivayet edilir. Mescid-i Haram'dan sonra yapılan eski mescidlerdendir
- (Osmanlı Dönemi) En uzak. En son. Kusvâ. Nihayet. Irak
- (Hukuk) Son, enson, uzak
- AKSA'
- (Osmanlı Dönemi) Boynuzu arka tarafına kaymış olan koyun
- Mescid-i Aksa
- Mescid-i Aksa (Arapça: المسجد الأقصى), İslam dinine inananlarca kutsal sayılan mekanlardan biri. Diğer adı Haremüşşerif (Al-Haram al-Qudsi al-Sharif). Mescid-i Aksa, Kudüs şehrinde bulunan Müslümanların ilk kıblesidir. Türkçe'de "En Uzaktaki Cami" anlamına gelir. "Beyt-i Makdis" veya "Beyt-i Mukaddes" adı da verilir. Yapımına Davud tarafından başlatıldığı ve oğlu Süleyman tarafından tamamlandığı rivayet edilir. Mescid-i Haram'dan sonra yapılan eski mescidlerdendir
- AKS
- (Osmanlı Dönemi) Katı kumlu yer
- AKS
- (Osmanlı Dönemi) Yaramaz huylu
- aks
- Dingil
- aks
- (Osmanlı Dönemi) yansıma, yankı; zıd
- aks
- Akis
- aks
- Tekerleklerin merkezinden geçen ve taşıtın altına enlemesine yerleştirilmiş mil
- aks
- Eksen