Türkisch - Englisch
Definition von akü im Türkisch Englisch wörterbuch
- battery
My car battery died in the middle of the freeway.
-Arabamın aküsü otoyolun ortasında bitti.
I have to charge the battery of my car.
-Arabamın aküsünü doldurmam gerek.
- accumulator; battery akümülatör
- storage battery, car battery
- accumulator
- (Otomotiv) power supply
- akü asidi
- battery acid, accumulator acid
- akü bitmiş
- The battery is dead
- akü kabı
- accumulator case, battery box
- akü kontrol aygıtı
- battery tester
- akü kutbu
- battery pole, battery terminal
- akü kutup başı
- battery terminal
- akü kutusu
- accumulator case, battery box
- akü plakası
- battery plate
- akü tablosu
- battery tray
- akü ızgarası
- accumulator grid
- akü şarj aygıtı
- battery charger
- kuru akü
- dry accumulator
- nikel kadmiyum akü
- nicad battery
- nikel kadmiyumlu akü
- nickel-cadmium type battery
- nikel-kadmiyum akü
- nickel-cadmium battery
- pozitif akü voltajı
- (Otomotiv) battery positive voltage
- yardımcı akü
- booster battery
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von akü im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Akümülatörün kısaltılmış adı
- Akım toplar
- Akümülatör