ait olmak

listen to the pronunciation of ait olmak
Türkisch - Englisch
Belong to
refer
concern
appertain to
belong
pertain to
relate
reside
regard
appertain
to belong (to sb), to pertain to, appertain (to)
pertain
to concern, relate; to belong to
apply
cocern
ait ol
belong

We regarded the document as belonging to her brother. - Biz belgenin onun erkek kardeşine ait olduğu gözüyle baktık.

The third star belonged to a certain king. - Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.

ait olma
belonging
ait ol
appertain to
ait ol
{f} belonging

We regarded the document as belonging to her brother. - Biz belgenin onun erkek kardeşine ait olduğu gözüyle baktık.

The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP. - Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.

ait ol
belong to

The settlers are the most peaceful people in the world. They cross thousands of miles to occupy a land that doesn't belong to them and they never kill anyone if they're not a savage native. - Göçmenler dünyadaki en huzurlu insanlardır. Onlara ait olmayan bir toprağı işgal etmek için binlerce mil geçerler ve eğer vahşi yerli değillerse kimseyi öldürmezler.

Tom took something that didn't belong to him. - Tom kendine ait olmayan bir şeyi götürdü.

ait ol
appertain
-e ait olmak
belongs to
ait olma
reference
riziko size ait olmak üzere
(Ticaret) at your risk
Türkisch - Türkisch
İlgilendirmek, birinin olmak, birine düşmek
(Osmanlı Dönemi) TEVECCÜH
ait olmak
Favoriten