Tom Mary'nin ayaklarına yardım etmek için elini aşağıya doğru uzattı.
- Tom reached down to assist Mary to her feet.
Tom bize yardım etmek için burada.
- Tom is here to assist us.
Erkek kardeşine ev ödevinde yardım etti.
- She assisted her brother with his homework.
Mali olarak ressama yardım ettiler.
- They assisted the painter financially.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
- Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
İdrar şişesi ile tuvalete gidecek birisine yardımcı olmak için teknik terminoloji nedir?
- What's the technical terminology for assisting someone to go to the toilet with a urine bottle?
Sana yardımcı olmak için buradayım.
- I'm here to assist you.
Bana yardımcı olmak için yolunu değiştirdi.
- He went out of his way to assist me.