ahbap

listen to the pronunciation of ahbap
Türkisch - Englisch
pal

Thank you for helping me, pal. - Bana yardım ettiğin için teşekkürler, ahbap.

friend
buddy

You'd better watch it, buddy. - Onu izlesen iyi olur, ahbap.

dude

That party was great, Dude. - Parti harikaydı ahbap.

Are we gonna get some wine, dude? - Biraz şarap içelim mi, ahbap?

mate
companion

My companions were watching me in silence and, unlike other times when my wonder had made them laugh, they remained serious. - Ahbaplarım sessizce beni izliyorlardı ve şaşkınlığımın onları güldürdüğü diğer zamanların aksine bu defa ciddiyetlerini bozmadılar.

chap
chum
bud

You'd better watch it, buddy. - Onu izlesen iyi olur, ahbap.

compadre
pard
friend, fellow, pal, chap, buddy, crony
fellow man
fellow

The world would be a beautiful place if everyone was a bit kinder towards their fellow men. - Eğer herkes ahbaplarına biraz daha kibar olursa dünya güzel bir yer olur.

My friend! (used to attract the attention of a stranger)
1.acquaintance; friend
cove
sod
beggar
old cock
buster
{i} fruit
{i} joker
wack
johnny
ahbap olmak
make friends with
ahbap çavuşlar
chums
ahbap çavuşlar
cronies
ahbap-çavuş kapitalizmi
(Ticaret) crony capitalism
ahbap olmak
pal up
ahbap olmak
pal up with
ahbap olmak
to strike up a friendship (with)
ahbap olmak
be great chums
ahbap olmak
to strike up a friendship with, to make friends with
ahbap çavuşlar
(Konuşma Dili) pals, cronies, chums
ahbap çavuşlar
chums, cronies
iki ahbap çavuşlar
(Konuşma Dili) inseparable friends, great pals
Türkisch - Türkisch
Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse: "Ben yeni tanıdım ama, kızın eski ahbapları imişler!"- O. C. Kaygılı
Samimiyet, içtenlik bildiren bir seslenme sözü
Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse
(Osmanlı Dönemi) sevilenler, dostlar
ahbap olmak
Arkadaş olmak, dostluk kurmak, yakınlık kurmak
ahbap
Favoriten