Gerçekten bu anlaşmayı yazılı olarak kayıt altına almanız gerekir.
- You really should get this agreement down in writing.
O, onun söylediğini anlaşma olarak aldı.
- She took what he said as meaning agreement.
Bir kira sözleşmesi, ev sahibi ve kiracıları arasında yasal olarak bağlayıcı bir belgedir.
- A tenancy agreement is a legally binding document between a landlord and their tenant.
Sözleşme taslağı için sana teşekkür ederim.
- Thank you for the draft of the Agreement.
Tom anlaşma şartlarına uymadı.
- Tom has welshed on the agreement.
Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık.
- We had to agree to total confidentiality and sign a non-disclosure agreement.
Tom başını sallayarak kabul etti.
- Tom nodded in agreement.
Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık.
- We had to agree to total confidentiality and sign a non-disclosure agreement.
Tom uzlaşmasını göstermek için başını salladı.
- Tom nodded his head to show his agreement.
Bu konuda hepimiz uzlaşma içindeyiz.
- We're all in agreement about that.
He nodded his agreement.
Her nymph-like features such agreements have / That I could venture with her to the grave .
The results of my experiment are in agreement with those of Michelson and with the law of General Relativity.
... to add more free trade agreements so we'll have more trade. ...