Bu küresel şirket genel olarak kabul görmüş muhasebe ilkelerini izliyor.
- This global company follows generally accepted accounting principles.
Sigara içmenin zararlı olduğu iddiası kabul edildi.
- The argument that smoking is injurious has become accepted.
O sorun kabul edildi.
- That problem was accepted.
Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.
- They accepted her as the city's best doctor.
Kısacası, sorumluluğu kabul etmeliydin.
- In brief, you should have accepted the responsibility.