Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık.
- I've got to agree with Tom on this one.
Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık.
- I have to agree with Tom on this one.
Buna katılmak zorundayım.
- I have to agree with this.
Korkarım Tom'un analizlerine katılmak zorundayım.
- I'm afraid I have to agree with Tom's analysis.
Tom ve ben genellikle birbirlerimizle anlaşırız.
- Tom and I usually agree with each other.
Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık.
- I've got to agree with Tom on this one.
Onunla aynı fikirde olmak zorundayım.
- I have to agree with her.
Tom'la aynı fikirde olmak zorundayım.
- I'm forced to agree with Tom.
... MALCOLM GLADWELL: No, I mean, intuitively, I agree with you. ...
... And I'm sure you pretty much agree with that. ...