agent or remedy that has a special effect on a particular disease

listen to the pronunciation of agent or remedy that has a special effect on a particular disease
Englisch - Türkisch

Definition von agent or remedy that has a special effect on a particular disease im Englisch Türkisch wörterbuch

specific
özel

O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle ceviz dediğinde verecekti. - Instead of giving Alex a nut each time he said something, she'd only give it when he specifically said nut.

Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı. - When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.

specific
(Mühendislik) özgül
specific
belirli

Köpeğinizi her gün belirli bir zamanda beslemenin en iyisi olduğunu duydum. - I've heard that it is best to always feed your dog at a specific time every day.

Bizim masumiyetinle ilgili belirli bir kanıtımız var. - We have specific proof of your innocence.

specific
{s} spesifik

Biraz daha spesifik olabilir misin? - Can you be a little more specific?

Daha spesifik olmak için sana ihtiyacım olacak. - I'm going to need you to be more specific.

specific
{s} özellikli

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Tıp) özgün
specific
bir türe özgü
specific
kesin
specific
(Tıp) Türe ait
specific
(sıfat) spesifik, özel, belli, belirli, kendine özgü, özellikli, özgül, kesin
specific
(Tıp) Bir hastalığa mahsus olan
specific
tedavi edici tıb
specific
öze

Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı. - When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.

O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle ceviz dediğinde verecekti. - Instead of giving Alex a nut each time he said something, she'd only give it when he specifically said nut.

specific
ağırlık ve miktara göre alınan gümrük vergisine ait
specific
belirli bir mikroptan husule gelen
specific
(isim) özel ilaç, özel amaçlı ilaç
specific
{s} fiz., kim. özgül
specific
özgü, belirli
Englisch - Englisch
specific
-specific
agent or remedy that has a special effect on a particular disease

    Silbentrennung

    a·gent or rem·e·dy that has a spe·cial ef·fect on a par·ti·cu·lar dis·ease

    Türkische aussprache

    eycınt ır remıdi dhıt hız ı speşıl ıfekt ôn ı pırtîkyılır dîziz

    Aussprache

    /ˈāʤənt ər ˈremədē ᴛʜət həz ə ˈspesʜəl əˈfekt ˈôn ə pərˈtəkyələr dəˈzēz/ /ˈeɪʤənt ɜr ˈrɛmədiː ðət həz ə ˈspɛʃəl əˈfɛkt ˈɔːn ə pɜrˈtɪkjəlɜr dɪˈziːz/
Favoriten