Yeni kontratı Tom'a imzalattım.
- I got Tom to sign the new contract.
Bir kontrat yapmamız gerekiyor.
- We need to have a contract.
Aksine kanıt olmadığı için herkes onun hikayesine inanıyor.
- Everyone believes his story since there is no evidence to the contrary.
Resim bunun aksine renkli.
- The picture is colorful in contrast with this one.
Düne karşın,bugün hiç sıcak değil.
- In contrast to yesterday, it isn't hot at all today.
Bob'a kalırsa, bir şey dönüyor. Buna karşılık, Jane çok dikkatli.
- As far as Bob is concerned, anything goes. By contrast, Jane is very cautious.
Resim bunun aksine renkli.
- The picture is colorful in contrast with this one.
Ne var ki aksi de her zaman doğrudur.
- And yet, the contrary is always true as well.
Hiçbir karşıt kanıt yoktur.
- There is no evidence to the contrary.