İkramlar sonradan sunulacak.
- Refreshments will be served afterwards.
Sonradan nasıl hissettiniz?
- How did you feel afterwards?
Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
- If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
Daha sonra açıklayacağım.
- I'll explain afterwards.
Daha sonra açıklayacağım.
- I'll explain afterwards.
Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
- Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
Sonrasında üniversitede eğitim görmek için okula gidersin.
- You go to school in order to study at university afterwards.
Yemek pişirmekten hoşlanırım ama sonrasında temizlik yapmayı sevmiyorum.
- I enjoy cooking, but I don't like the cleaning up afterwards.
Banyo yap! Ardından kendini taze ve rahatlamış hissedeceksin.
- Have a bath! You'll feel fresh and relaxed afterwards.
İngilizce ve ardından matematik okudu.
- He studied English and afterwards math.
Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
- If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
- Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
- Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
- If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
Durumu daha sonra size açıklayacağım.
- I will explain the situation to you later on.
Daha sonra yurt dışında kaldı.
- He remained abroad later on.
Önceden tüm hazırlıkları yapmadan kışın dağlara tırmanacak kadar aptal değilim.
- I know better than to climb mountains in winter without making all necessary preparations beforehand.
Biz önceden aperatifleri hazırladık.
- We prepared snacks beforehand.
Tom daha sonra tutuklandı.
- Tom was subsequently arrested.
Sami daha sonra öldürüldü.
- Sami was subsequently murdered.
Ben sonradan bana R. Burton 'ın Tarihi Koleksiyonlarını satın almamı sağlaması için onları sattım.
- I afterward sold them to enable me to buy R. Burton's Historical Collections.
Duvarı yeşile boyamak için kullanılmış fırçayı kullanmıştı ve sonradan onu temizlemedi.
- He'd used the dirty brush to paint the wall green, and he did not clean it afterwards.
Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
- Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Did the error occur right from the start or later on? - When?
Genç bir adamken, sonradan ünlü olacağını bilmiyordu.
- As a young man, he did not know that he was to become famous later on.
Sami daha sonra öldürüldü.
- Sami was subsequently murdered.
Tom daha sonra tutuklandı.
- Tom was subsequently arrested.
... And then afterwards, people were like, ...
... I think afterwards it will be easy. ...