I certainly don't condone that.
- Kesinlikle onu affetmem.
Please forgive me for opening your letter by mistake.
- Yanlışlıkla mektubunu açtığım için lütfen beni affet.
Please forgive me for telling a lie.
- Yalan söylediğim için beni affet,lütfen.
You forgave me, didn't you?
- Beni affettin, değil mi?
She forgave him for killing her father.
- O, babasını öldürdürmesine rağmen onu affetti.
You'll have to excuse me.
- Beni affetmek zorunda kalacaksın.
The teacher excused me for being late for class.
- Öğretmen derse geç kaldığım için beni affetti.
You've never forgiven me, have you?
- Beni hiç affetmedin, değil mi?
We have already forgiven you.
- Biz zaten sizi affettik.