affedilebilir

listen to the pronunciation of affedilebilir
Türkisch - Englisch
forgivable

Lying is forgivable when it is done by a doctor trying to give heart to a terminally ill patient. - Yalan bir ölümcül hastaya kalbini vermeye çalışan bir doktor tarafından söylendiği zaman affedilebilir.

redeemable
pardonable
remissible
excusable
venial
affedilebilir suç
venial sin
affet
let off
affet
condone

I certainly don't condone that. - Kesinlikle onu affetmem.

affet
absolve
affet
forgive

Please forgive me for opening your letter by mistake. - Yanlışlıkla mektubunu açtığım için lütfen beni affet.

Forgive them, for they know not what they do. - Onları affet, zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.

affet
forgave

You forgave me, didn't you? - Beni affettin, değil mi?

She forgave him for killing her father. - O, babasını öldürdürmesine rağmen onu affetti.

affet
{f} forgiving
affet
{f} excuse

You'll have to excuse me. - Beni affetmek zorunda kalacaksın.

Excuse us for a second. - Biran için bizi affet.

affet
remit
affet
forgiven

She has forgiven him for everything. - O, her şey için onu affetti.

You've never forgiven me, have you? - Beni hiç affetmedin, değil mi?

affet
absolved
affet
letoff
affedilebilir
Favoriten