Arabamı satmak için reklam verdim.
- I advertised my car for sale.
Onlar televizyonda yeni bir arabanın reklamını yaptılar.
- They advertised a new car on TV.
O, evi için satış ilanı verdi.
- He advertised his house for sale.
Onlar satılık bir ev ilanı verdiler.
- They advertised a house for sale.
Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.
- Thousands of people were deceived by the advertisement.
Tom bir reklamcılık ajansında başladı.
- Tom started an advertising agency.
Doktorlar her yıl grip aşısını duyururlar.
- Doctors advertise the flu shot every year.
At a time when creation seems to be endangered in so many ways through human activity, we should consciously advert to this dimension of Sunday, too.
... Superbowl, actually, is going to see the advert. ...