Ben her zaman bir spor arabaya sahip olmak istedim.
- I've always wanted to own a sports car.
Tom her şeye kendi yoluyla sahip olmak zorunda.
- Tom has to have everything his own way.
Onu kendi gözlerimle gördüm.
- I saw it with my own eyes.
Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir.
- This is a picture of her own painting.
O kendisinin en kötü düşmanıdır.
- She is her own worst enemy.
Fadıl kendisinin karanlık yönünü keşfedecek.
- Fadil will discover a dark side of his own.
Robotların, kendi kararlarını verebilmelerine olanak tanımak tehlikeli olabilir; çünkü sahiplerine karşı çıkabilirler.
- Allowing robots to take their own decisions can be dangerous, because they can turn against their owner.