add salt to

listen to the pronunciation of add salt to
Englisch - Türkisch

Definition von add salt to im Englisch Türkisch wörterbuch

add to
ilave etmek

Az önce söylediklerime ilave etmek istediğin bir şey var mı? - Is there anything you want to add to what I just said?

add to
(Bilgisayar) ekle

İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır. - A good head and a good heart are always a formidable combination. But when you add to that a literate tongue or pen, then you have something very special.

Ona ekleyecek bir şeyim yok. - I have nothing to add to that.

add to
(Bilgisayar) ekleme yeri
salt
tuz ekmek
salt
tuz koymak
salt
renklendirmek
salt
tuzlayarak saklamak
salt
tuzluk

Tuzluk masada olacak. - The salt cellar will be on the table.

O ilginç görünümlü bir tuzluk. - That's an interesting-looking salt shaker.

salt
tat tuz
salt
tat

Hem tatlı hem de tuzlu su midyesi var. - There are both freshwater and saltwater mussels.

Bu çorba bir şekilde tatsız. Belki biraz daha tuz mu ilave etneliyiz...? - This soup is somehow bland. Maybe add more salt...?

salt
tuzlanmış

Kurutulmuş tuzlanmış sığır etin var mı? - Do you have dried salted beef?

salt
ilginç şey
add to
Artırmak, üzerine eklemek
salt
{s} tuzlama, tuzlanmış: salt fish tuzlu balık, tuzlama balık. salt beef tuzlanmış sığır eti
salt
(fiil) tuzlamak, salamura yapmak, tuzlayarak saklamak, biriktirmek
salt
mushil tuzu
salt
(sıfat) tuzlu, tuz
salt
{i} lezzet, tat
salt
{f} biriktirmek
salt
{s} tuzlu

Bu su biraz tuzludur. - This water is a little salty.

Tavsiye ettiğim üzere babam tuzlu gıdaları azalttı. - My father cut down on salty food as I had advised.

salt
tuz,v.tuzla: n.tuz
salt
bir asit ile bir bazdan meydana gelen tuz
salt
tuz katmak
add salt to

    Silbentrennung

    add SALT to

    Türkische aussprache

    äd sôlt tı

    Aussprache

    /ˈad ˈsôlt tə/ /ˈæd ˈsɔːlt tə/
Favoriten