Adem'in yasak meyveyi neden yedi?
- Why did Adam eat the forbidden fruit?
Erkeklerde Adem'in elmaları var.
- Men have Adam's apples.
Say Goddess, what ensu’d when Raphael, / The affable Arch-Angel, had forewarn'd / Adam by dire example to beware / Apostasie,.
Second Adam from above,Reinstate us in thy love.
What splendid names for boys there are! / There's Carol like a rolling car, / And Martin like a flying bird, / And Adam like the Lord's First Word,.
'You must forgive me. You seem to me to be so familiar with — er — thieves and — er — swashbucklers, that I assumed that you were conversant also with thieving cant.'.
Oh, oh, I was the misdirection,” Narlene blurted. “I sort of let my pareo slip off of my shoulder at just the right time.”.
Would you Adam and Eve it, I've only gone an' lost me wallet, ain't I?.
They have beene shut up in prisons and dungeons allowed onely a poore pittance of Adams Ale, and scarce a penny bread a day to support their lives.
And I shall have no power to follow you.
Well, he said, do you know me from Adam?.
Why were you picking up guys?
- Niçin adamları topluyorsunuz?
What! You're still with that guy? and we answer: What can I do! I LOVE him!
- Ne! Sen hâlâ o adamla birlikte misin? ve biz cevaplarız: Ne yapabilirim! Onu seviyorum!
The old man opened the car window and aimed his gun at the bird.
- Yaşlı adam araba penceresini açtı ve silahıyla kuşa nişan aldı.
The man shot three birds with a gun.
- Adam bir silahla üç kuşu vurdu.
A man with a big dog came in.
- Büyük bir köpeği olan adam içeri girdi.
The dog growled at the strange man.
- Köpek yabancı adama hırladı.
The gentle-looking old man got up and gave his hand to me.
- Kibar görünüşlü yaşlı adam kalktı ve elini bana verdi.
The man took the boy by the hand.
- Adam çocuğu elinden tuttu.
No one wanted to insult these men.
- Hiç kimse bu adamlara hakaret etmek istemedi.
Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
- Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
A young person is waiting for you outside.
- Genç bir adam seni dışarıda bekliyor.
Tom is a likeable person.
- Tom sempatik bir adam.
A healthy man does not know the value of health.
- Sağlıklı olan adam sağlığın değerini bilmez.
He is a robust young man.
- O sağlam genç bir adam.
He ought to know better than to quarrel with such a fellow.
- Böyle bir adamla tartışılmayacağını bilecek kadar akıllı olmalısın.
For all his faults, he is a good fellow.
- Tüm hatalarına rağmen, o iyi bir adam.
Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.
- Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.
Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
- Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
Jackson was a rough man.
- Jackson, kaba bir adamdı.
The gunman was Jack Ruby.
- Silahlı adam Jack Ruby idi.
Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
- Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
He described the man as a model gentleman.
- Adamı örnek bir beyefendi olarak tanımladı.
You're a gentleman and a scholar.
- Sen bir beyefendi ve bir bilim adamısın.
The lady tolerated the man.
- Kadın adama tahammül etti.
The two men competed for Lady Mary's heart.
- İki adam Lady Mary'nin kalbi için yarıştı.
He described the man as a model gentleman.
- Adamı örnek bir beyefendi olarak tanımladı.
You're a gentleman and a scholar.
- Sen bir beyefendi ve bir bilim adamısın.
It was almost the perfect crime: we arrived at the scene, opened the trunk, killed the man and cleaned up the prints, but we forgot to hide the body.
- Neredeyse kusursuz cinayetti: Biz, olay yerine geldik, bagajı açtık, adamı öldürdük ve izleri temizledik, ama biz cesedi gizlemeyi unuttuk.
Is she a woman with a beard or a man with a woman's body?
- O sakallı bir kadın mı yoksa kadın vücutlu bir adam mı?
The man returned from his vacation full of beans.
- Adam tatilinden çok enerjik döndü.
Tom said he was mugged by three men.
- Tom, üç adam tarafından gasp edildiğini söyledi.
No abduction had been reported in that town since 1965.
- 1965 yılından bu yana o kasabada hiçbir adam kaçırma olayı bildirilmemişti.
Tom is serving a ten-year sentence for manslaughter.
- Tom kazara adam öldürme için on yıl hapis cezası çekiyor.
Tom was sentenced to thirteen years for manslaughter.
- Tom adam öldürme için on üç yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Tom seems to be a decent guy.
- Tom iyi bir adam gibi görünüyor.
Sami was planning a kidnapping.
- Sami bir adam kaçırma planlıyordu.
Sami and Layla were conspiring a kidnapping.
- Sami ve Leyla bir adam kaçırma planlıyorlardı.
The hero became the villain.
- Kahraman kötü adam oldu.
Tom is a comic book villain.
- Tom bir çizgi roman kötü adamıdır.
I heard that footprints of an abominable snowman have been discovered in the Himalayas.
- İğrenç bir kardan adamın ayak izlerinin Himalayalarda keşfedildiğini duydum.
I heard that they found the footprints of an abominable snowman in the Himalayas.
- İğrenç bir kardan adamın ayak izlerini Himalayalarda bulduklarını duydum.