The lawyer spoke convincingly on behalf of his client.
- Avukat müvekkili adına ikna edici bir şekilde konuştu.
He is acting on his own behalf.
- O kendi adına hareket etmektedir.
She spoke in behalf of the homeless.
- O, evsizler adına konuştu.
In the name of God, protect me from this crazy woman!
- Tanrı adına beni bu deli kadından koru!
We are here in the name of Jesus Christ and King Charles.
- İsa Mesih ve Kral Charles adına buradayız.
The vice-president attended the ceremony on behalf of the president.
- Başkan yardımcısı törene başkan adına katıldı.
I thank you on behalf of my son.
- Oğlumun adına size teşekkür ederim.
The lawyer spoke convincingly on behalf of his client.
- Avukat müvekkili adına ikna edici bir şekilde konuştu.
I thank you on behalf of my son.
- Oğlumun adına size teşekkür ederim.
I'm very happy for Tom.
- Tom adına çok mutluyum.
He attended the meeting for his father.
- Babasının adına toplantıya katıldı.