Asla bir kadın oyuncu olmayacaksın.
- You'll never be an actress.
Kadın oyuncu, bir bankerle nişanlandığını söyledi.
- The actress said that she was engaged to a banker.
Benim için sürpriz oldu, o çok güzel bir aktrisle evlendi.
- To my surprise, he got married to a very beautiful actress.
Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktrist oldu.
- Joan became a great actress in spite of having had a difficult childhood.
My mental anguish, and the dreadful scenes in which I had been an actress, advanced the period of my labour.
Heavens, that's a big one - as the actress said to the bishop.