Bu unutmayacağın bir manzara.
- It's a spectacle you won't forget.
Büyükanne gözlüklerini kaldırdı.
- Grandmother lifted her spectacles.
Hemen hemen tüm ofis çalışanlarının üçte biri gözlük takıyor.
- Almost one-third of all office workers wear spectacles.
Gözlerimin önünde tuhaf bir gösteri oldu.
- A strange spectacle happened before my eyes.
Boğa güreşi çok ilginç bir gösteridir.
- Bull fighting is a very interesting spectacle.