O ne zaman alışverişe gitse, kendini gücünün yettiğinden daha fazlasını alarak bitirir.
- Whenever she goes shopping, she ends up buying more than she can afford.
Toptan alışveriş yaparak para tasarrufu yapabilirsin.
- You could save money by buying in bulk.
Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim.
- I went to the department store with a view to buying a present.
eBay'dan satın almayı çok seviyorum.
- I love buying on eBay.
Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.
- I never go out without buying something.
eBay'dan satın almayı çok seviyorum.
- I love buying on eBay.
Kullanılmış bir araba satın alamam.
- I cannot afford buying a used car.
eBay'dan satın almayı çok seviyorum.
- I love buying on eBay.
Bir ev satın alarak ne yapıyorsun?
- What are you doing buying a house?
O kadar pahalı bir ev satın alarak ne yapıyorsunuz?
- What are you doing buying a house that expensive?
eBay'dan satın almayı çok seviyorum.
- I love buying on eBay.
Kullanılmış bir araba satın alamam.
- I cannot afford buying a used car.