Onun görünüşü ve davranışı beni ondan utandırdı.
- His appearance and behavior made me ashamed of him.
O kişisel görünüşünü çok umursar.
- She cares a lot about her personal appearance.
Bir insanı görünümü ile yargılamayın.
- Don't judge a man by his appearance.
Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.
- The hunter explored the appearance of the sky.
Onun aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı.
- His sudden appearance surprised us all.
Senin aniden ortaya çıkman beni şaşırttı.
- Your sudden appearance surprised me.