act of assault

listen to the pronunciation of act of assault
Englisch - Türkisch
saldırı eylemi
attack
hücum etmek
attack
saldırı

Düşman saldırısı şafakta sona erdi. - The enemy attack ceased at dawn.

Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor. - The secret service guards him against attack.

attack
{i} hamle
attack
{f} tecâvüz etmek
attack
baskın yapmak
attack
yumulmak
attack
bozmak
attack
kriz

Tom bir kalp krizi geçirdi. - Tom has had a heart attack.

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı. - When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.

attack
{f} tutulmak
attack
(Askeri) TAARRUZ: Bir hareket yapmak üzere tayyarelerin bir hedefe yaklaşması
attack
(Nükleer Bilimler) kemirme (kimya)
attack
{f} uğraşmak
attack
yakalanma tutulma
attack
{f} taarruz etmek
attack
{f} çatmak
attack
isabet etmek
attack
tutmak
attack
aleyhinde söylemek
attack
{i} çatma
Englisch - Englisch
attack
act of assault

    Silbentrennung

    act of as·sault

    Türkische aussprache

    äkt ıv ısôlt

    Aussprache

    /ˈakt əv əˈsôlt/ /ˈækt əv əˈsɔːlt/
Favoriten