O, yanakları yanıyormuş gibi hissetti. - She felt as if her cheeks were on fire.
O, yanakları yanıyormuş gibi hissetti.
She felt as if her cheeks were on fire.
Şu bina yanıyor olmalı. - That building must be on fire.
Şu bina yanıyor olmalı.
That building must be on fire.
That striker has scored four goals so far - he's on fire!.