I work for a travel agency.
- Ben bir seyahat acentası için çalışıyorum.
Where is the closest travel agency?
- En yakın seyahat acentası nerede?
The travel agent suggested that we take some traveler's checks with us.
- Seyahat acentası yanımıza bazı seyahat çekleri almamızı önerdi.
Tom is Mary's real estate agent.
- Tom Mary'nin gerçek emlak acentasıdır.
A travel agent arranged everything for our trip.
- Bir seyahat acentesi, gezimiz için her şeyi düzenledi.
He is an insurance agent for a New York company.
- O bir New York şirketinin sigorta acentesidir.